Çocuklarda Olumsuz Davranışların Önlenmesi
“İnsan zihni doğuşta boş bir levha gibidir.”
17. yüzyılın en önemli düşünürlerinden John Locke
Çocuklar her türlü davranışı öğrenmeye açıktır. Çocuklar yetişkinlere oranla olumsuz alışkanlıkları ve davranışları çok kolay benimserler. Eğlence olarak algıladığı olumsuz davranışların farkına varmazlar. Çocuklarımızın davranışlarının oluşmasında uygun yönlendirme büyük önem taşımaktadır. Çocukların davranışları; ebeveynlerinden aldıkları tepkilere göre şekillenir.
Olumsuz davranışı ortadan kaldırma konusunda belirlenmiş yollar standarttır. Fakat her çocuk ve aile birbirinden farklıdır ve davranış değiştirme yöntemleri de bir çocuktan ötekine değişkenlik gösterebilir. Çocukların karşılanması gereken psikobiyolojik durumlarını da gözden geçirmek ve bu durumlara göre davranmak önemlidir. Eğer bu psikobiyolojik ihtiyaçları karşılanmışsa eğer, olumsuz davranışı değiştirmek için plan yapmak yararlı olabilir. Çoğu ebeveyn böyle bir durumla karşılaştığında nasıl davranacaklarını bilememektedirler. İstenmeyen davranışları görmezden gelerek mi yoksa cezalandırarak mı yok edecekleri konusunda emin olamazlar. İstenmeyen davranışları azaltmak ya da ortadan kaldırmak için nelere dikkat etmeliyiz?
Olumsuz davranışları değiştirmek için şu aşamalara dikkat edilmelidir.
1.Olumsuz davranış tanımlanmalıdır. Çocuğunuzun olumsuz davranışı duygusal ya da kişilik sorunu olarak görürseniz,ona bazı sıfatlar yakıştırırsınız. Örneğin; “utangaç”, “anneye bağımlı” “saldırgan” gibi sıfatlar çocuğun değişmez bir özelliği gibi algılanmasına ve düzeltmek için çaba göstermemenize yol açabilir. Eğer sorunu çocuğun kişisel özelliği olarak değil de davranışı olarak ele alırsanız,o davranışı değiştirmek için bir adım atmış olursunuz.
2.Çocuklar genelde ebeveynlerine bir şeyi yaptırmak için ağlama ve mızıldanma yolunu kullanır. Ancak ebeveynler bu durum karşısında kesinlikle pes etmemelidir. Ağlayarak bir şey elde edemeyeceğini öğretmelidir. Ağlayarak istediğini yaptıran çocuk bunun olumsuz bir davranış olduğunu bilmez aksine isteklerinin yapıldığı bir yöntem olarak görür. Bu nedenle çocuk ağladığı zaman her istediğinin yerine getirilmeyeceğini öğretmelidir.
3.Ebeveynler sabırlı olmalıdır. Çocuğunuzla tartışmaya girmeyin ve çocuğunuzu azarlamayın. İletişiminize bir mola verin. Çocuğunuzunda sakinleştiği zaman olumsuz davranış ile ilgili konuşun. Molanın çocuğun ısrarı ile bitmesi nedeniyle sona erdirmeyin. Bunun gerçekleşmesi halinde çocuğun olumsuz davranışlarını da ödüllendirmiş ve pekiştirmiş olursunuz. Çocuktur diyerek her isteğinin hemen yerine getirilmesi ileride çocuk için ciddi sorunlara yol açar. Bu nedenle aileler çocuklarına beklemeyi öğretmelidir.
4.“Hayır” kelimesinden sonra tutarlı olun. Eğer kararlı bir şekilde “Hayır” derseniz ve çocuğunuz yapmakta olduğu olumsuz davranışa ara verirse, hemen ilgisini başka bir yöne çevirin. Hayır kelimesini sık sık tekrar etmemelisiniz, çocuğunuzun çok fazla “Hayır” kelimesini duyması duyarsızlaşmasına neden olacaktır. Ayrıca “Hayır” kelimenizi çocuğunuz mızmızlandığı için de “Evet”e çevirmemelisiniz. ,
Amacımız, çocuklarımızın özdenetime sahip, kendi başına kararlar alabilen ve bu kararların sorumluluklarını taşıyabilen bireyler olmaları, duygu ve düşüncelerini ifade edebilmeleridir. Ebeveyn tutumlarına bağlı olan istenmeyen davranışların düzelmesi, ebeveynlerin ortak kararlılığı ve tutarlılığı ile mümkündür. Unutmamalısınız ki, tutarlı davranarak, sakin ve kararlı olarak istediğiniz hedefe ulaşacaksınız. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu davranışların belirli bir psikolojik olaydan sonra ortaya çıkıp çıkmadığıdır. Bu gibi durumlarda ebeveynlerin bir uzmandan yardım alması gerekmektedir. Uzman tarafından tespit edilen duygusal bozuklukların erken teşhis ve tedavisi ile hem çocuk hem de ebeveynleri istenmeyen davranışları kontrol altına almış olacaklardır.