Hamilelikte Aşerme Duygusu Neden Yaşanır?
İlkbahar mevsiminin müjdeci meyvesi olan erik mi?
Deniz soğudukça yağlanan ve lezzeti artan Hamsi mi?
Hamileliğin olmazsa olmazı olarak gösterilen aşerme duygusu ile ilgili merak edilen pek çok soru vardır.
Hamileler neden aşerer?
Aşerme biyolojik mi; psikolojik bir nedene mi bağlıdır?
Her anne adayı aşerme yaşar mı?
Aşerme; hamilelik dönemi anne adayları için hem psikolojik hem de fizyolojik açıdan hormonların büyük değişimlerin yaşandığı ebeveyn olma sürecindeki en özel ve önemli bir dönemdir. Hamilelik döneminde aşerme akla gelmeyen, belki de daha önce hiç denenmemiş hatta mevsimi olmayan yiyecekleri tüketme dürtüsüdür.
Yapılan araştırmalar, her hamilenin aşermediğini fakat hamilelerin yaklaşık %90’ının aşerdiğini söylüyor. Bu büyük kısma dahil olan hamileler, hamilelik sürecinde en az bir yiyeceği aşeriyorlar.
Hepimiz, sadece çikolata ya da turşu yemek isteyen, gecenin bir vaktinde uykusunu kaçıran ama mevsiminde olmaması muhtemel besinler isteyen; “bebeğimizin canı çekti..” diyerek bazen de eşini zorlayan istekler de; hem kendimizin yaşadığı hem de çevrenizden duyduğunuz hamilelik aşerme hikayelerini duymuşuzdur.
Hikayeler de kulağa hoş gelen aşerme duygusu bazı problemleri de getirebilir. Mevsiminde olmayan yiyecekler eşler arasında iletişim problemlerinin çıkmasına ve anne adayının en hassas olduğu dönemde biraz daha hassas ve alıngan olmasına neden olabilmektedir.
Bunun yanında aşerme konusundaki psikolojik olarak öne çıkan detay, aşerilen yiyeceklerin çok tatlı ve çok ekşi besinler olması yönünde olmaktadır. Bu detay ekşi yiyenin kız, tatlı yiyenin erkek evladının olacağı ile ilgili toplumsal merak, cinsiyet belirleme yöntemi ve batıl inancı da doğurmuştur.
Aşerme ile cinsiyet belirleme de en zirve meyve yeşil erik gelmektedir. Mevsimi dışında aşerilen meyveler ulaşılması zor olması sebebiyle anne adayları ile birlikte baba adaylarının da en büyük problemidir. Hemen hemen bir çok anne adayı yeşil erik aşerme duygusu ile eşinden istekte bulunmuştur.
Aşerme biyolojik mi; psikolojik bir nedene mi bağlıdır?
Aslında araştırmalar göstermektedir ki aşerme biyolojik olmaktan çok; psikolojik nedenlere bağlıdır. Genellikle evlilik birlikteliği içerisinde eşinden yeterince ilgi ve önem göremeyen veyahut hamileliği ile ilgilenilmeyen, eşinden, geniş aile üyelerinden istediği ilgiyi değeri göremeyen kişilerde aşerme ortaya çıkmaktadır. Anne adayının bu süre zarfında eşi tarafından fark edilmek ihtiyacı ve benim için eşim bunu yaptı hissini test etmek olmaktadır. Veya
eşinden şiddet gören, bulunduğu ailede ortamında yok sayılan ya da eşinin ailesi tarafından sorunlar yaşayan kadınlar aşerme duygusunu bir süre de olsa kaçış yolu olarak görebilir.
Plansız hamilelik durumunda eşinin de hamilelik sürecine katılımını sağlayarak onu yeni rolüne hazırlamak ve bu heyecanı paylaşma düşüncesinden kaynaklanabilir. Aşerme bazı durumlar da ilişkinin düzelmesi ve yeni kurulacak aile yapısı ile yeni sorumluluklar ile geçmişte yaşanmış sorunları kapatmak geri de bırakmak düşüncesinden kaynaklanabilmektedir.
Tanzanya’da kırsal kesimde yaşayan kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada, kadınların canının, et, balık, tahıl, meyve ve sebze çektiği bildirildi ve aşerilen yiyeceği sağlamanın eşin ve ailesinin sosyal desteğine işaret ettiği vurgulanmaktadır.
Gece saat 1’de kızarmış tavuk almaya yollanan ve bulup, getiren bir eş, hamile kadın için eşinin kendisine destek verdiğinin göstergesi olmaktadır. Kızarmış tavuk kanatları çok lezzetli ve keyif verici olabilir, ancak onu sevdiğini birinin getirmesinin kalorilerin ötesinde bir besleyici değeri var.
Sonuç olarak;
Hamilelik sürecinde değişen fizyolojik ve psikolojik durumlar gebelik psikolojisi üzerinde etkilidir.
Ancak aşerme duygusu evlilik ve aile kurumunun içerisindeki sorunların çözümü olarak değerlendirilmesi şekline geldiği zaman mutlaka bir uzmandan yardım almak gereklidir. Anne adayı ve baba adayı ile uygun danışmanlık sağlanarak psikolojik boyut değerlendirilerek aşerme konusu bir miktar düzelebilir.