fbpx
Evlilik

Neden evli kalmayı başaramıyoruz?

Herkes ister istemez çocukluğunda psikolojik ve fiziksel travmalara uğrar, yaralanır. Çocukluk yaraları adını verdiğimiz bu travmaları, vaktiyle çözümleyebilecek veya hazmedebilecek ego gücü olmadığı için, zamanı gelince yeniden açmak üzere bilinçdışına hapsederiz. Evlenmek, çoğu zaman bu travmaları çözümleyebilecek kişinin bulunduğu anlamına gelir. Beynimizin geçmişi yeniden canlandırmaya çalışmasının altında yatan neden, bir alışkanlık ya da bilinçsiz bir tutku meselesi değil, çocukluk yaralarının iyileşmesi için zorunlu bir gereksinimdir. Güvenli bir çevrede yetişecek kadar şanslı olsak bile, çocukluktan kalma gözle görülür yara izleri taşıyor olabiliriz, çünkü bizler doğduğumuz ilk andan itibaren karmaşık ve sonu gelmez gereksinim döngümüzle başkalarına bağımlı yaşayan varlıklarız. Ne kadar kendini adarsa adasın hiçbir ebeveyn, bizim bu sürekli değişen ihtiyaçlarımızın tamamını kusursuz bir biçimde karşılamayı başaramaz. Bu nedenle aslında evlilik, bir bakımdan bilinçdışı travmaların çözümlenmek için tekrar yaşanmasıdır.

Bizler evlilik yaparken, eşimizin mucizeler yaratarak annemizde bulduğumuz bütünlük duygusunu geri getireceği beklentisi içine girer ve eşimizin bu anahtarı elinde tuttuğunu sanırız. Bizim görevimizin de sadece onu, kilidi açmaya ikna etmek olduğuna inanırız. Eşimizin bu konuda başarısız olması ise nihai mutsuzluğumuzun başlıca nedenlerinden biridir. Oysa sevgi, saygı, güven, yakınlık, mahremiyet ve cinsellik, eşleri bir arada tutan, evliliğin yürümesine yardımcı olan çok önemli unsurlardır. Olgun sevgi, koşulsuz olur ve eşlerin birbirine dikkat, kabul, takdir, şefkat sunması ve kendileri olmakta özgürlük tanıması üzerinde yükselir. Bunlar sağlandığında evlilik, çocukluk yaralarının kanatıldığı bir arenaya değil, bu yaralara merhem olunabilen kutsal bir ilişkiye dönüşecektir.

Herkesin hayalinde mutlu ve sağlıklı bir ilişki yaşamak vardır. Evlenebilmek için kişinin birey olacak olgunluğa erişmesi ve ailesine olan bağımlılığından kurtulması gereklidir. Bunu başaramayan biri için evlilik ve anne-baba olma sorumluluğu ağır gelebilir. Bu nedenle pek çok kişi birlikteliklerinde zaman zaman sorunlar yaşar, yaşadığı sorunların sebeplerini bulamaz ve çıkmaza girebilir. Bu durum hem çifti umutsuzluğa düşürür hem de ilişkilerini sekteye uğratır, çiftler yorulur ve farkında olmadan birbirlerine ve ilişkilerine gereksiz yere zarar verebilir. İşte erkek ya da kadın, çiftin her ikisinin de karşılaştığı problemlerin nedeni, çiftin duygularını birbirine ifade edememeleri sonucu beklenti ve ihtiyaçların anlaşılamaması ve giderilememesidir.

İlgili Makaleler

Türkiye’de evlenme boşanma araştırmasının sonuçlarını açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’na göre boşanmaların en önemli sebebi geçimsizlik. İngiltere İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştırmaya göre ise boşanmaların yarısı ekonomik nedenli. Bunun dışında çiftler evlenir evlenmez kendi hayatlarını yaşamadan hemen çocuk sahibi oluyor. Ancak çocuğun sorumluluğu hem erkeğe hem de kadına ağır geliyor, kadınların evlendikten ve çocuk yaptıktan sonra bütün hayatlarından vazgeçmeleri de beraberinde boşanmayı getiriyor. Bir tarafın seks isteyip diğer tarafın istememesi de evliliklerde büyük problem yaratıyor ve artık cinsel hayatında mutlu olmadığı için boşanmayı tercih ediyor. Bu bilgiler ışığında tüm çiftlere önerim, öncelikle ilişkinizdeki heyecanın bitmesine müsaade etmeyin, yatağınızı her ne olursa olsun asla ayırmayın, seksin haz ve mutluluk kaynağı olduğunu ve cinsel kısıtlamanın evliliklerin kaçınılmaz sona gelmesi için ortam hazırladığını sakın unutmayın. İletişiminizi mutlaka kuvvetlendirin ve aklınıza gelebilecek her şeyi birbirinizle paylaşın, böylece aranızdaki bağ da güçlenecektir. İnatlaşmayın ve sorumluluk almaktan kaçınmayın. Her tartışmanın sonuna ayrılık cümlelerini eklemeyin, ayrılma ve boşanma kelimelerini dilinizden ve beyninizden söküp atın. Yani enerjinizi ilişkiyi bitirmek yerine sorunun üstesinden gelebilmek için harcayın. Tüm bunlara rağmen sorunlarınızın üstesinden gelemiyorsanız da hiç vakit kaybetmeden bir aile-evlilik terapistinden yardım talep edin.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler