Gelinlerin korkulu ruyası ”jocasta sendromlu” erkek anneleri
Ödipüs kompleksi ya da Ödipüs karmaşası, Sigmund Freud’un da dahil olduğu psikanalitik teoriye göre karşı cinsteki ebeveyni sahiplenme ve kendi cinsinden ebeveyni saf dışı etme konusunda çocuğun beslediği duygu, düşünce, dürtü ve fantezilerin toplamı.
Freud’a göre her çocuğun ilk aşkı karşı cinsteki ebeveynidir. Erkek bebeğin sürekli annesine şımarması, babasının annesiyle ilgilenmesinden rahatsız olup ağlaması veya araya girmesi örnek olarak verilir. Erkek çocuk genellikle evde güçlü bir otoritesi olan güçlü rakibi babadan çekindiğinden her iki ebeveynden de uzaklaşmak zorunda olduğunu hissederken, annesinden çekinen kız çocuk hayran olduğu güçlü babasına daha çok yaklaşır.
Olumlu ve olumsuz olmak üzere iki şekilde açığa çıkar. Olumlu biçimi, kompleksin (karmaşanın) adını aldığı eski Yunan efsanesine uygunluk gösterir, yani oğlanlar babalarına ve kızlar annelerine rakip-düşman kimse gözüyle bakarak, içten içe onların yok olmasını ister, oğlanlar annelerine, kızlarsa babalarına karşı aşırı bir cinsel ilgi-eğilim (libido) gösterir.
Elektra kompleksi, Sigmund Freud’un bir görüşü olan Oedipus kompleksinin kız çocukları için geçerli olanı yani tam tersidir.
3-6 yaş arası (fallik dönem) çocuklarının babaya aşırı düşkün olmaları ve anneyi rakip olarak görmeleri olarak tanımlanmaktadır. Bu karmaşa, yaş ilerleyince anneyle özdeşleşme yoluyla çözümlenir.
bizler biliyoruz ki her bireyin çocukluğunda geçirdiği bu psikoseksüel gelişim evreleri psikanalitik teoriye göre normaldir ve her evre aslında sağlıkla atlatılması gerektiğinden bunlardan bir tanesi bile işlevsiz(sağlıksız) geçirilse çocuğun ileride ki yetişkin hayatında umulmadık şekilde baş gösterebilir
acaba nasıl oluyor da bir kadın evlenip çocuk sahibi oluyor sonrada oğlunu gelininden kıskanıyor ?oğlunu gelininden kıskanmasının nedeni nedir?neden böyle yapıyor?Bu yazıyı yazmaya başlamadan önce birçok araştırma yaptım gelinlerden o kadar çok mesaj geldi ki hem gelen o mesajlardan anladığım hemde bunca yıldır aile danışmanlık seanslarından öğrendiğim şeyler erkek annelerinin aslında bu davranışının altında yatan nedenleri araştırmaya yöneltti.
yapılan araştırmalar ve bilimsel veriler bazı davranış biçimlerinin aile örüntüleri şeklinde kuşaktan kuşağa aktarıldığıdır nitekim ;eşinin annesinden psikolojik baskı gören kadın kendi oğlunun eşine aynı psikolojik baskıyı yapıyordu ,kendi zorluklar altında çekirdek ailesini ayakta tutmaya ,mutlu olmaya çalışan kadın ,kendi oğlunun eşine aynı zorlukları yaşatıyordu çünkü onun problemi oğlunun eşiyle değil kendisiyle idi kendi yaşadıkları ,kendi gördüğü baskıydı yıllar önce yaşadığı baskının zorlunun intikamını kendi bilinçdışından hareketle oğlunun çekirdek ailesine yansıtıyordu .
Fakat bazıları vardır ki onların problemi ne geçmiş yaşam öyküsü nede gördüğü baskıydı, ortada hiçbir sebep yokken dahi bu tarz durumların ortaya çıktığını görebilmekteyiz nedir bunlar,
”oğlunun arabasında ön koltuğa oturup gelinini arkaya oturtan anneler, Oğlu eşine hediye alsa, öfke nöbetlerine giren anneler, oğlunun büyüyüp çekirdek aile kurmasını kabullenemeyip hala oğlu ile uyumaya devam eden anneler, hatta daha da abartıp
oğlunu gelinin önünde dudağından öpen anneler dahi var …”peki ama neden?
Bunun bilimsel açıklamasını ‘’jocasta sendromu ‘’ile açıklayabiliriz.
Jocasta Sendromu, bazı kaynaklarda” kıskanç anne sendromu” olarak da bilinmesinin yanında, annenin oğluna karşı hastalık derecesinde ve tüm ruhsal doyuma erişildiği aşırı bağlılığı olarak tanımlanmaktadır. Jocasta sendromu, annenin oğluna şiddetli fiziksel ve ruhsal bağımlılığını, saplantılı ve patolojik sevgisini ifade eder. Aslında toplumumuzda görülebilen gelin-kayınvalide çatışmasının temelinde de bu sendrom olabilmektedir. Torununu emzirmeye çalışan, yetişkin ve evli oğlu ile beraber uyumak isteyen, torununu gelininin yanından alıp kendi çocuğu gibi büyütmek isteyen veya torununun kendisine anne demesi için uğraşan kayınvalidelerin bu hastalık tablosundan mustarip olduğu söylenebilir. Yabancılar bunun bir hastalık olduğunu fark ederek ‘’Jocasta’’ ismini vermişlerdir fakat bizim ülkemizde sıradan karşılanan bir olay olarak görülebildiğinden çok fazla tanımı bilinmemektedir.
Doğumdan İlk 6 Ay İçinde Görülme Sıklığı Vardır. Annenin Feksür ( Doğum Sonrası Hormonal dengenin Bilinçdışı Dengeye Girme Süresi ) Dönemde Bastırılmış Alt Egonun Cinsiyet temelinde Dengesizlik Durumu Bu Sendromu Tetikler. Anne Alt Bilinçaltı Oluşturmasında Hamilelik ve Doğum Sonrası Algı Sapmaları – ki Bu Algı Sapmaları Bastırılmış Alt Egodan Tetiklenir – Cinsiyet Tanımlamada Sapmayı da İçerir.
Doğum Sonrası Anne Aşırı Histeri Hormonları – Daha Az Dopamin Tetiklenmesi – Bilinçdışını Derinlere Doğru Açar ( Dip Helezon Etkisi ) Genelde Bastırılmış Alt Ego , Anneliğin Verdiği Süper Ego da Çatışmayı Tetikler, Alt Ego Ciddi Savaşını Ve Kapanmamış Uyumsuzlukları Süper Egoya Yüklemesi Bu Bilinçaltı Baskıyı Artırır. Annenin Özelikle Dışlanmış Kadın, Kadın Erkek Arası Psikososyal Kavram karmaşaları , Erkeklerin Aşırı Koruyuculuğu , Sahiplenme Edimleri, Genç Kızlık da İlk Regl Deneyiminde Aşırı Utanma ve Eziklik Gibi Biriktirmiş Sapmalar Anneyi ” erkek egemen ” Bilinçdışına Sürükler Ve Erkek Çocuğa Aşırı Bağlılıkla Bu Süper Egoyu Doyum Yoluna Gider süperegoyu doyuma ulaştırma çabasıyla da yaptığı davranışların farkına bile varmaz gelinler ise bunu kayınvalidenin gelin kıskançlığı olarak algılar.